Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hakkında yürütülen karalama kampanyasına ilişkin okuyucularımızdan gelen yazılı açıklamayı paylaşıyoruz.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “AUDİ A8 marka bir otomobil talep etti” iddiasına yanıt vererek, şöyle ifade etmişti: “2010 yılında Diyanet’e tahsis edilen 2006 model arabadan sonra 2015 yılında bir araba tahsis edilmiş ve yine kıyamet kopmuştu. O günkü Diyanet İşleri Başkanımız yine nezaket ve eleştiri sınırlarını aşan acımasız saldırılara dayanamayıp arabayı Başbakanlığa iade etmişti. İnternete bakarsanız ne acımasız haberler ve saldırılar yapıldığını görürsünüz. Aradan geçen bunca yıla rağmen bize 2023 yılına kadar hiç araba tahsis edilmedi. Eski araba artık kullanılamaz hale gelip envanterden düşünce ihtiyaca binaen söz konusu araba, kiralama yöntemiyle kullanılmaya başlanıldı.”
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hakkında yürütülen karalama kampanyasına ilişkin okuyucumuzdan gelen yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Makam aracı üzerinden Diyanet İşleri Başkanlığımızın şahs-ı manevisine yönelik son derece maksatlı ve her biri aziz milletimizin mümtaz evladı olan yüzbini aşkın personelinin de rencide edildiği gündemi teessürle takip ediyorum.
Prof. Dr. Ali Erbaş hocamız muazzez devletimizin müstesna kurumlarından birisi olan Diyanet İşleri Başkanlığımızın 18. Başkanıdır. Kendisinden önce birbirinden kıymetli 17 Başkanımız bu müstesna kuruma başkanlık yapmış bundan sonra da muazzez devletimiz ve aziz milletimiz var oldukça nice başkanımız nice hizmetler edecektir.
Hiç şüphe yok ki artık kabak tadı vermiş ve ağızlara sakız yapılmış bir ‘makam aracı’ gündeminin yurtiçinde Anadolu’nun dört bir köşesinde en ücra yerlerde muhabbetle hizmet eden;
Yurtdışında doğuda Moğolistan’dan batıda Haiti’ye, Kuzeyde Tataristan’dan güneyde Zimbabwe’ye kadar 146 ülkede Diyanetimizin vefakâr çalışanlarının, yolunu gözleyenlerinin, gönüllülerinin ve manevi otoritesine duydukları saygı ve gösterdikleri ihtimamla nice insan evladının kalplerini de yorduğu bilinmelidir.
Adanmış insanların hakları topluma emanettir. Mütedeyyin işadamlarımızdan, kadirşinas hayırseverlerimizden istirhamım Mevlanın en güzel şekliyle yaratmış olduğu güzel ağızlarında ‘çirkin, murdar bir sakız gibi’ çiğnedikleri bu gündemi boşa çıkartacak bir iyilik olarak cömert bir tavırla bir makam aracını Diyanet İşleri Başkanlarımızın kullanımına tahsis olunmak üzere ‘Türkiye Diyanet Vakfımız’ demirbaşına kazandırmaya davet ediyorum.”
